Yön Edatlarının Verdiği Anlamlar – 1
Kurs Hakkında
Edatların görevi PART – 1
Edatlar eklendiği kelimeye birçok farklı anlam getirebilir. Gerçek anlamda yer-yön kelimeleriyle bir kullanıldığında ise konum ve mesafeyi belirtir ama çoğu zaman çevrilmez
· Here, yakın geniş konum; konuşan kişiye yakındır
· There, uzak geniş konum, hem konuşana hem dinleyene uzaktır
· Over here, daha net dar bir konum, konuşan kişiye yakındır
· Over there, net geniş konum, konuşana da dinleyene de ne yakın ne uzaktır, görünüyordur
· Out there, hem konuşana hem dinleyene uzak geniş konum, çoğu zaman görünmez, bir sınır vardır
👇Açıklamalı Örnekler:
• Restoran orada köşede
– The restaurant is over there on the corner
› Over there: Görüş mesafesinde
••
– The restaurant is out there on the corner
› Out there: Doğrudan görünmeyebilir ama orada olduğu bilinir
• Ağaçtaki şu kuşu görebiliyor musun? (Konum ekleyerek)
– Can you see that bird up there in the tree
› Up there, orada yukarda, ağacın üst kısımlarında
••
– Can you see that bird down there in the tree?
› Down there, aşağılarda (ağacın altında değil)
– The park is over there
: Park şu tarafta/ şurada
› Over there, ne yakın ne çok uzak, görülebilir
– Please put your bags in here
: Lütfen çantalarınızı buraya koyun
› in here: buraya, içine
~ Belirli bir alana veya bir şeyin içine
– Bring it over here
: Onu buraya getir
~ Over here, konuşanın yakınına
– There is no dog here/ in here
: Burada köpek yok
› Belirli bir alandaysa: in here
– Write your name down here/ up here
: Adını buraya yaz
› Down here: buraya, aşağı | Up here: buraya, yukarı
~ Sayfanın alt kısmı | üst kısmı
– The bookstore is down there
: Kitapçı orada
› Down there, mevcut konumun aşağısında
– There is a park out there
: Dışarda bir park var
› Out there, orada dışarda
~ Mevcut konumun dışında, belirsiz bir alan, görünmüyor
– Can you see that mountain out there?
: Oradaki dağı görebiliyor musun?
› Out there: oradaki
~ Dağı görebiliriz ama uzaktadır
– Look overe there! | Look, over there!
: Oraya bak! | Bak, orada!
› Over there: Biraz uzakta ama konum net ve görülebilir
– There is a cafe in here
: Burada bir kafe var
› in here, buranın içinde
~ Kafe bulunduğunuz bölgenin içinde
#arkaplaningilizce