About Lesson
‘Don’t + have time’ ifadesiyle, başka işlerinizin olduğunu ve diğer tüm şeylerin beklemesi gerektiğini belirtmiş olursunuz (have time: zamanı olmak). Yukarda ‘have’ kelimesinin ‘var’ anlamına gelebildiğini gördük burada başına don’t ekleyerek> don’t have- yok anlamını elde ederiz.
- I don’t have time to explain.
- ~ Açıklamak için vaktim yok. (Açıklamaya vaktim yok)
- I don’t have time to eat.
- ~ Yemek yemeye için vaktim yok. (Yemek yemeye)
- I don’t have time to exercise.
- ~ Egzersiz yapmak için vaktim yok. (Egzersiz yapmaya)
- I don’t have time to watch my favorite TV show.
- ~ Favori TV şovumu izlemek için vaktim yok. (İzlemeye)
- I don’t have time to talk.
- ~ Konuşmak için yok. (Konuşmaya)