in

Wishlist Share
Share Course
Page Link
Share On Social Media

Kurs Hakkında

Her devrin adamı “in” 🙂 👇

📝’in’, konum görevi dışında aktaracağımız duygu ve durumu daha derinden ve ilişkili iletir. Bu yüzden cümle içinde “ile; -de, -da; -e, -a” gibi kullanıldığını görebiliriz

👉Mesela ‘with’ daha çok fiziksel bir beraberlik kattığı için her kullanıma uymaz ve çoğu zaman ‘in’ kullanılır:

·› in disgust: tiksintiyle
·› in pain: acıyla

👉Yine, yönelme ve bulunma eki bizde değişmezken İngilizcede to; in, at, on kullanılır ve en yaygın kullanım “in”de görülür:

·› in mind: akılda
~ Burada at ve on ‘üzerinde’ anlamı katabileceği için doğru olmaz, “aklın içinde” kastedildiği için doğrusu in ile olur

• Örnekler:

📌 in » ile

¬ I did it in anger
: Sinirle yaptım bunu

¬ Write in ink
: Mürekkeple yazınız

¬ He jumped in hesitation
: Tereddütle atladı

¬ She came running in fear
: Korkuyla koşarak geldi

¬ They watched the sunset in awe
: Günbatımını hayranlıkla izlediler

¬ His honesty was in doubt
: Onun dürüstlüğü şüpheliydi

📌 in » -de, -da

¬ Keep that in mind
: Bunu aklında tut

¬ I am still in shock
: Hala şoktayım

¬ We found life in you
: Sende hayat bulduk

¬ The cafe is in walking distance
: Kafe yürüme mesafesinde

¬ He is in trouble
: Başı belada

¬ She had the situation in hand
: Durumu kontrol altında (elde) tutuyordu

¬ I’m sorry, the report is still in progress
: Üzgünüm, rapor hâlâ devam etmekte

¬ Keep the camera in focus
: Kamerayı odakta tut

¬ The hikers were in danger
: Yürüyüşçüler tehlikedeydi

📌 in » -e, -a

¬ Lok me in the eye
: Gözüme (gözlerime) bak

¬ Look me in the face and say it
: Yüzüme bak ve söyle

¬ He bought the car in his name
: Arabayı kendi adına satın aldı

¬ The car is registered in my name
: Araba benim adıma kayıtlı

📌 Bazı Eşdizimliler

¬ I am in a hurry
: Acelem var

¬ She apologized to me in person
: Benden şahsen özür diledi

¬ I saw them walking hand in hand
: Onları el ele yürürken gördüm

¬ The whole class answered in unison
: Tüm sınıf hep birlikte cevapladı

¬ As in this instance
: Bu örnekte olduğu gibi

¬ They danced in step
: Uyumlu bir şekilde dans ettiler (adım adım, aynı anda)

¬ The athletes ran in sync
: Sporcular senkronize koştu

#arkaplaningilizce

Show More

Student Ratings & Reviews

No Review Yet
No Review Yet

Your Instructor

APİ