Cümleye Zenginlik Katan Küçük İfadeler
Kurs Hakkında
Bu ifadeler bizi neden zorlar, nasıl kullanırız?
·› Ör, “buraya, içinde” gibi ifadeler tek kelimedir Türkçede, sondaki -e,-a yön edatı bitişiktir, ayrı bir şekilde düşünmeyiz. Ama İngilizcede edatlar ‘in, on’ gibi ayrı bir ek olarak gelir, bu noktada ekleri kullanmakta (hatırlamakta) zorlanıyoruz
·› Diğer zorlandığımız küçük ifade “it”. Mesela bir şeyin kutunun içine konulmasını söylemek için “içine koy” deriz. Neyin içine koymasını söylemeye gerek duymayız (içine=onun içine). Ama İngilizce neyden bahsettiğini mutlaka belirtir ve tekrar etmeyerek kısaca ‘it’ der
📌in here: buraya, burada
‘Here’ yerine ‘in here’ kullanılabilir ve bir anlam kaybı olmaz. Ama “in here” kullanmamız gereken yerde “here” aynı anlamı vermez. Çünkü “in here” içeriyi, belirli bir yerin içinde olmayı anlatır
» Ör, birinin arabadan dışarı çıkmaması gerekiyordur
– Stay in here and don’t come out
: Burada kal ve dışarı çıkma
» Ör, herkesin alınmadığı bir yer, gruptan bahsediliyor
– I’ve every right to be in here!
: Burada olmaya hakkım var!
📌 in it: İçinde. Somut veya somut, bir şeyin içindekinden bahseder
– My life is so much better because you’re in it
: Hayatım çok daha iyi çünkü içinde sen varsın
~ onun içinde
– Think about a glass that has some water in it
: İçinde biraz su olan bir bardak düşün
📌 on it: Üzerinde. Bir yüzey üzerindeki şeylerden bahseder
– He could get a watch with an alarm on it
: Alarmı olan bir saat alabilirdi
~ üzerinde alarmlı olan
– No one touches anything that has my name on it
: Üzerinde benim adım yazan herhangi bir şeye kimse dokunmasın
📌to the: Belirli bir şeyin yönünden bahseder. Burada önemli olan “the” artikelidir, “the” kullanıyorsak karşıdaki neyden bahsettiğimiz bilir
– Is the palace open to the public?
: Saray halka açık mı?
~ Bir yerde belirli, meşhur bir saray varsa insanlar bunu bilir
– How do I get to the airport?
: Havaalanına nasıl gidebilirim?
~ Havaalanları herkesin bildiği belirli yerlerdir
📌of it: bunu, bunun, onu, -u
– Think of it as a …
: Bunu bir şey olarak düşün …
– It’s exciting to witness and to be a part of it
: Buna tanık olmak ve bir parçası olmak heyecan verici
~ Bunun parçası
#englishgrammar