Filler Phrases’ler nedir, ne işe yarar👇

: Bir dilde yeniysek veya konuşma strese neden oluyorsa başvurduğumuz boşluk doldurma sözcükleridir.

📝Bu doldurucular kalıplaşmış kelimeler (filler words) veya ifadelerdir (filler phrases). Konuşmayı elimizde tutmayı sağlar, düşünceyi özetler veya sonuca vardırır. Bazıları tek kelime gibi işlev görür. Ör, “Acı gerçek şu ki: The sad truth is” ifadesi genellikle “Maalesef: Unfortunately” ile aynıdır

📌 Filler Words (Dolgu Kelimeler)

· Yani (demek istediğim): I mean; So; Well
· Yani?, Eee?: Meaning?
· Hani: You know; like; well
· Şöyle ki: The thing is; you see
· Ve benzeri (vb.): And so on
· Vesaire (vs.): And so forth
· Ve diğerleri (vd.): Etcetera (etc.)
· Falan filan: or something; and stuff
· Üstelik, dahası: Moreover
· Neyse: Anyway; well
· Her neyse, neyse ne: Whatever
· Aslında; gerçek şu ki: As a matter of fact; indeed
· Ayrıca: In addition; besides
· Dahası: Furthermore
· Anlayacağın; bilirsin işte: You see, you know
· İşte: Here, well
· Gibi: Such as
· Neyse ki: Fortunately; luckily
· Hatta: Even, in fact
· Hatta _ bile: Even that
· Aslında: Actually, in fact
· Değil mi?: Right?

📌 Filler Phrases (Dolgu İfadeler)

· Bunu nasıl söylesem: How can I say this
· Bir düşüneyim: Let me think
· Bir bakayım: Let me see
· Bir örnek vermek gerekirse: To give an example
· Ve bunun gibi şeyler: And things like that
· İster inan ister inanma: Believe or not
· Seni bilmem ama: I don’t about you, but
· Dürüst olmak gerekirse: To be honest
· Demek istediğim şu: What I mean is
· Ne dediğimi anlıyorsun, biliyorsun: You know what I mean; You know what I’m saying
· Nasıl anlatsam bunu: How do I put this
· Benim açımdan: As far as I’m concerned
· Öte yandan: On the other hand
· Nedeni şu ki: The reason being
· Buna ek olarak: In addition to that
· Özetlemek gerekirse: In summary
· Nedeni şu ki: The reason being
· Şunu belirtmekte fayda var: It’s worth noting that
· Görüldüğü gibi: As it turns out
· Benzer şekilde: In a similar vein
· Geriye dönüp baktığımızda: In retrospect
· Bu özel durumda: In this particular case
· Sonuç olarak: In conclusion

⚠ Resmi bir konuşma yapacaksanız bir dolgu kotanız olmalıdır.

#arkaplaningilizce